• İCRA TAKİBİ

Bir paranın ödenmesine veya teminat gösterilmesine yönelik talepler ile ilamların icrası cebri icranın konusunu oluşturur. Takibe girişen kişi bu amaçla takip talebinde bulunur. Takip talebinin, icra hukuku yönünden etkisi, bir ödeme emri (ilamlı icra ise icra emri) hazırlanması ve tebliği mecburiyetini doğurmasıdır.

Ödeme veya icra emri, icra dairesinin alacaklının talebine dayalı olarak olarak borçluya yönelttiği, alacaklının takibe koyduğu alacağını ve takip masraflarını ödemesi veya takibe karşı koyması, aksi halde takibe devam edileceği ihtarıdır. Borçlunun, alacaklıya ödemede bulunmaması ve takibe karşı koymaması halinde ödeme emri, mahkeme dışı bir ilam niteliği kazanır.

  • İTİRAZIN İPTALİ VE İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVALARI

Genel (adi) haciz yoluyla takipte süresinde itiraz, takibi durdurur. Borçlu, itirazı ile takibini durmasına neden olur. Borçlunun itirazı, alacaklının takip yolunu kapatmaktadır. Kapanan yolun açılması, yani takibin devamı için alacaklı; duruma göre itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açmalıdır.

  • MENFİ TESPİT DAVASI

Menfi tespit davası, borçlunun, borcu ödemeden önce borçlu olmadığının tespiti için açılan davadır. Takip borçlusu, bu dava ile borçlu olmadığını ispat ederek hakkındaki icra takibini iptal ettirir ve borcu ödemekten kurtulur. Menfi tespit davası, takip sırasında borçlu olunmadığının ispatı için açılabileceği gibi icra takibinden önce de açılabilir.

  • İSTİRDAT DAVASI

Borçlunun borçlu olmadığı parayı takip sırasında cebir tehdidi altında ödemesi (ödeme nakden veya malların haczedilerek satılması sureyile sağlanmış olabilir) halinde, ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde istirdat davası açılarak ödediklerini geri alabilir.

  • İSTİHKAK DAVASI

Borçlunun mallarına haciz tatbik edilirken, uygulamada, borçlu dışında üçüncü bir kişiye ait olan malların da haczedildiği durumlara rastlanmaktadır. Bu gibi durumlarda, borçluya ait olmadığı iddia edilen bu malların hacizden kurtarılması için açılan davaya istihkak davası adı verilmektedir.

  • KİRALANANIN İCRA YOLUYLA TAHLİYESİ

Kural olarak, kiraya verilmiş bir taşınmazı tahliye ettirebilmek için, kiraya verenin ilk önce kiracıya karşı bir tahliye davası açması gerekir. Kiraya veren, açmış olduğu tahliye davasını kazanırsa, mahkemeden alacağı tahliye ilamını icraya koyarak taşınmazın tahliyesini sağlar. Kiralayan bazı koşulların varlığı halinde genel mahkemeye başvu­rup tahliye kararı almadan icra kanalıyla da kiracının tahliyesini sağla­yabilir. Kiralananın icra yoluyla tahliyesinin sağlanabilmesi için iki halden birinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu haller; kira bedelinin ödenmemesi ve kira süresinin bitmesidir.

  • MÜŞTEREK ÇOCUĞUN TESLİMİ ve ÇOCUKLA ŞAHSİ İLİŞKİ KURULMASINA İLİŞKİN İLAMLARIN İCRASI

Çocuk kendisine verilmemiş olan tarafın hâkimin belirleyeceği gün ve saatlerde çocuk ile temas etmesine, onunla görüşmesine, onu gezdirmesine, yedirip içirmesine, giydirmesine diğer taraf engel olamaz. İşte buna engel olunması halinde İcra ve İflas Kanunu, çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin mahkeme kararının uygulanmasını kolaylaştırıcı, diğer tarafı ise bu karara uymaya zorlayıcı düzenlemeler içermektedir.

Yorum Yap

Email adresiniz yayınlanmadı, lütfen zorunlu alanları doldurun *